1 Şubat 2015 Pazar

PC ne zaman insanı geçecek?

Ray Kurzweil, 2045 yılında 1.000 dolar maliyetli bir bilgisayarın tüm insanların beyin gücünün toplamından daha güçlü olacağını öngörüyor.
Bu tekillik düşüncesine Moore yasasında tarif edilen, hesaplama gücünün üstel artışıyla varmış.

Her telefonda bulunması gereken uygulamalar

Güç açlığı çekenler ve pil düşmanları için

Battery Doct or (P il K oruyucu)

Meşhur temizlik aracı CleanMaster’ın yaratıcılarınca
geliştirilen Battery Doctor
dört bölüme ayrılıyor. “Tasarruf” modunda
uygulama sizin izniniz ile telefonunuzda
fazla enerji tüketimine neden olan etmenleri
teşhis edip listeliyor. Battery Doctor,
ortaya çıkabilecek çoğu etmen için tek
tıkla uygulanabilecek birer çözüm barındırıyor.
“Şarj” bölümünde telefonunuzun mevcut
şarj seviyesiyle ne kadar süre daha
fonksiyonlarını devam ettirebileceğine dair
tahmini görüyorsunuz. Hızlı işlemler
için ne kadar şarjınızın kaldığını gösteren
ve fazla enerji tüketen Wi-Fi, Bluetooth gibi
işlemleri tek tıkla kapatabilmenizi sağlayan
uygulamanın widget’ını da kullanabilirsiniz.
“Mod” isimli bölümde size sunulan
farklı enerji tüketim profillerini inceleyebilirsiniz.
Eviniz ve iş yeriniz için farklı profiller
oluşturabilir ve bunların tarih ve zamana
göre otomatik olarak değişmelerini sağlayabilirsiniz.

Fazla Hız Eşittir Fazla Enerji!
Okuma işlemi sırasında uygulama, şarj akımının
akıllı kontrolü yoluyla telefonunuzun
hızlı fakat yumuşak bir şekilde şarj olmasını
sağlıyor. Telefonunuzdaki gereksiz
ve hurda olarak tabir edilen dosyaları ise
CleanMaster ile silebilirsiniz. Battery
Doctor’un kardeşi olan bu uygulama isteğiniz
üzerine Battery Doctor tarafından telefonunuza
yüklenecektir. Son olarak uygulama
gereğinden fazla enerji tüketimine
neden olan etmenleri sıraladığı bir liste de
sunuyor.

31 Ocak 2015 Cumartesi

Google’ın satın aldığı firmalar

Google 2010’dan bu yana yapay zekâ ve görüntü / ses işleme alanına muazzam bir
yatırım yapıyor. İnsanöteci (transhumanist) Kurzweil’ın da Google’a katılmasıyla
şirket satın almalar adeta katlandı
.

  Aralık 2010 Phonetic Arts Dijital kayıtları birleştirerek yeni
ses çıktıları üretiyor
Temmuz 2010 Metaweb Bilgi veri tabanlarında
anlamsal arama
Haziran 2011 PittPatt Fotoğraf ve videolarda insanları tanıyan
yüz tanıma yazılımı
Ocak 2011 SayNow Sesli mesajları otomatikman yazıya döküp
internette yayımlayan ses yazılımı
 Aralık 2013 Schaft İki bacaklı, kendi kendine öğrenen robotlar
Industrial Perception 3B kamerasıyla nesneleri
tanıyan akıllı robot kol
Redwood Robotics Sanayi uygulamaları için düşük
maliyetli, stabil robot kolları
Meka Robotics İnsanlarla ve insanların yakınında
çalışabilen insansı robotlar
Holomni Robot tekerlek geliştiricisi
Bot & Dolly Film yapımı için robot kollar
(söz gelimi Gravity filmi)
Autofuss Bot&Dolly’nin tasarım ve yayın konusunda
uzmanlaşmış kardeşi
Boston Dynamics İnsanı ve hayvanları model
alan askeri robotlar
 Ocak 2013 Ray Kurzweil Ünlü insanöteci Google’a katıldı
 Ekim 2013 Flutter (40 milyon dolar):
Bilgisayarın web kamerasıyla kullanılabilen
hareket tanıma yazılımı
Mayıs 2013 Makani Power Uzak
yerlerde enerji üretimi için uçan rüzgâr türbinleri
Nisan 2013 Wavii (30 milyon ABD doları):
Bilgi veri tabanları için anlamsal ses işleme
Mart 2013 DNNResearch
Ses ve görüntü işleme için sinir ağlarını simüle
eden araştırma organizasyonu
 Nisan 2014 Titan Aerospace Atmosferde 20 km
irtifada uçabilen özel İHA’lar
Ocak 2014 DeepMind Technologies
(650 milyon dolara): Bilgisayar sistemlerinde mekanik
öğrenme konseptleri üzerine çalışan YZ araştırmacıları
Nest (4,3 milyar dolar): : Ev otomasyonu için duman
saptama ve akıllı termostat aygıtları.

Sektör uzmanlarına göre, Google dünya üzerinde bu
alanda uzman olan kişilerin neredeyse yarısını bünyesine kattı ve
Derin Öğrenme üzerine çalıştırıyor.
Miami, Florida, Aralık 2013. Google’ın vizyonu kanatlanıyor.
Transformers filmindeki robotları andıran bir siluet, mavi renkli
iki bacağıyla kendinden emin bir tavırla merdivenin basamaklarını
tırmanıyor. Yolundaki molozları yana iterken, kapıları açıp gaz
kaçıran vanaları kapatırken uzuvlarındaki elektrik motorları vızıldıyor.
Kafası yok, onun yerine korkunç, kapkara bir gövdesi ve her
yerinden fışkıran kablolar var. S-One adlı bu robot, Japon firması
Schaft tarafından geliştirilmiş. S-One’ın başarıyla geçtiği parkur
ise, yine kendisinin ezici bir üstünlük kazandığı DARPA Robotics
Challenge’a ait. Tıpkı DARPA çöl yarışını kazanan Sebastian Thrun
gibi, bu yarışmayı kazanan Schaft da artık Google’ın bir parçası.
Geleceğin teknolojilerine yatırılan
milyarlar
S-One gibi robotlar bir gün akıllı, günlük asistanlara dönüşebilir.
Ancak bunun için korkutucu görünümlerinden sıyrılmaları lazım.
Endüstriyel tasarım konusunda güçlü olmadığı bilinen Google’ın
Nest’i 2014’te satın almasına şaşırmamalı. Nest, termostat ya da
duman detektörü gibi sıradan aygıtları peşinde koşulan ev aksesuarlarına
dönüştüren bir firma. Nest’in kurucusu Tony Fadell’in becerileri
(Fadell aynı zamanda iPod’u icat eden kişi) Nest’i satın almak
için zaten geçerli sebep. Eğer çekici robotlar geliştirebilen birisi
varsa o da muhtemelen Fadell olacak.
Google’ın yapay uzuvlar yapma niyeti varsa bunun için de tasarım
becerisine ihtiyacı olacak. Google’ın biyoteknolojiyle ilgilendiğini
anlamak için 23andMe ve DNAnexus gibi genetik mühendisliği
firmalarına yaptığı yatırımı bilmek yeterli. Ayrıca California Life
Company’nin (kısa adıyla Calico) kurucusu da Google.
Bu firma Larry Page ile biyoteknoloji öncüsü Arthur Levinson
tarafından kuruldu ve yaştan kaynaklanan hastalıklarla mücadele
ediyor. Biyolojik bir sondan korku ve teknolojiyle buna karşı mücadele
etmek, tam da insanöteciliğin tanımına uyuyor.
Mountain View’a, Google merkezinden yaklaşık bir kilometre
öteye geri dönüyoruz. Önünde durduğumuz sıradan, iki katlı tuğla
bina, tüm fikirlerin (dâhice olanların da, anlaşılmaz olanların da)
bir araya geldiği yer. Burası, Google X’in araştırma laboratuvarı.
2010 yılında laboratuvar Sebastian Thrun’un liderliğinde kendi
kendine giden otomobiller geliştirmeye başladı. Bu, Google-X’in
“Moonshot projesi” adını verdiği birçok projenin ilkiydi.
Günümüzde Google X’in ardındaki itici güç Thrun’un ardından
gelen Moonshot piri, Eric “Astro” Teller. Eric, Manhattan Projesi
kapsamında hidrojen bombasını geliştiren fizikçi Edward Teller’ın
torunu. Larry Page’in yeni Google fikrinin ondan iyi temsilcisini
bulmak zor. Teller’ın sloganı şu: “Bir çözüm fikri geliştirdiğimizde,
insanlığın karşısındaki tüm büyük sorunlarla uğraşacağız.” Ya da
Larry Page’in tabiriyle, rakiplerinden %10 değil, 10 kat daha iyi olmaya
çalış.
Larry Page’in “on kat” düşüncesi yüzünden, Google hiçbir projeye
aşırı büyük, hiçbir fikre saçma gözüyle bakmıyor. Amerikan
dergisi Wired’ta Teller bu düşünce tarzının Google araştırmacılarının
günlük etkinlikleri üstündeki etkisini anlatıyor: “Larry’ye fişini
taktığınızda çalışan bir zaman makinesi isteyin, bununla yetinmek
yerine size ‘Neden çalışması için fişe takmak gerekiyor ki?

30 Ocak 2015 Cuma

Ice Bucket Challenge

ALS sinir sisteminde ender görülen bir hastalık. İlaç araştırması için daha fazla bağış
toplayabilmek için, ALS Ice Bucket Challenge ve bununla birlikte bir internet fenomeni
ortaya çıktı ve sosyal ağların etkisini bir kez daha gördük
.

Ice Bucket Challenge’in fikir babası - Corey Griffin, Ağustos ortasında bir kazada boğuldu.

ALS Association’a ulaşan bağış miktarı (29.7.–29.8.) - 100,9 milyon USD

ALS Association’a geçen yıl aynı dönemde yapılan bağış miktarı - 2,8 milyon USD

Ice Bucket Challenge ile kazanılan yeni bağışçı sayısı - 3 milyon

ALS hastalığının sıklığı - yılda 100.000 kişi içinde 1-3 kişi arasında

En ünlü ALS hastası - Stephen Hawking, astrofizikçi

Meydan okumadan önce ALS İngilizce Wikipedia sayfası ziyaretçi sayısı - günde yaklaşık 3.000

Meydan okumadan sonra ALS İngilizce Wikipedia sayfası ziyaretçi sayısı - 436.035 (21.8.’de)

Ice Bucket Challenge ile ilgili mesaj atan Facebook kullanıcısı sayısı (17.8.’e kadar)-28 milyon

Instagram’da en çok beğenilen Ice Bucket Challenge fotoğrafı - Futbol yıldızı Lionel Messi (462.181 beğenme

Bitcoin yavaşça Avrupa’ya yayılıyor

2009 yılında Bitcoin (BTC) ilk defa ülkeler
aşırı ödeme sistemi olarak kullanılmaya
başladı. Bitcoin şifreli bir para birimi,
yani sanal servetinizle ödeme yapıyorsunuz.
Alışıldık parayla ödeme sistemlerinden
farklı olarak burada merkezi veya ticari
bankalar üzerinden değil, peer to peer ve
karmaşık bir hesaplama ve onaylama sistemiyle
para akışı gerçekleşiyor. Bitcoin elle
tutulur bir şey olmamasına rağmen, sağdaki
diyagramda da görebileceğiniz gibi, giderek
daha fazla sayıda mağaza ve hizmet veren,
ödeme aracı olarak dijital parayı kabul ediyor.
Sanal para birimi en çok ABD’de popüler,
ancak Bitcoin Avrupa’ya da giderek yayılıyor.
Türkiye'de Bitcoin harcanabilecek yerler
henüz sınırlı sayıda. Bunlardan biri de
Bilecik'te bulunan İstasyon Eczanesi. Özellikle
Avrupa ve ABD’de Bitcoin ile ödeme
alan yerlerin sayısı giderek artıyor, üstelik
geçtiğimiz aylarda bazı hack’leme girişimleri
olmasına rağmen. Güneydoğu Asya, Afrika
ve Rusya’da sanal para buna karşın pek de
yaygınlaşmamış. Mesela Sibirya’nın ortasında
bulunan Norilsk’te sadece tek bir
elektrik hizmet merkezi Bitcoin ile ödeme
yapılmasına izin veriyor

Google’dan güvenlik çubuğu

Google'ın iki adımlı doğrulama yöntemi, artık eskisi
kadar aşılmaz bir güvenlik sunmuyor. SMS veya
e-posta yoluyla doğrulama kodu alma, artık tam
garantili bir güvenlik önemli değil. Karmaşık saldırıları
engellemek isteyen Google ise iki adımlı doğrulama
yöntemini geliştirmek üzere yeni bir USB ürünü ortaya
çıkardı. Güvenlik Anahtarı ("Security Key") adındaki
yeni ürün, bilgisayarınıza USB portundan bağlanıyor ve
güvenle oturum açmanızı sağlıyor. Küçük bir USB
çubuğu şeklindeki ürünü anahtarlığınızda taşıyabiliyor,
hesabınıza güvenli giriş yapmak istediğiniz zaman
kullanabiliyorsunuz. Google, aracın çift adımlı
doğrulama sistemlerini sahte sitelerle aşmaya çalışan
saldırılara karşı önlem olarak geliştirildiğini söylüyor.
Doğrulama kodu yerine şifrelemeden faydalanan
Güvenlik Anahtarı, sadece önceden programlandığı
web siteleriyle çalışabiliyor. Araç USB portuna ihtiyaç
duyduğu için mobil cihazlarda çalışmıyor. Bunun
yanında çubuk, şu an sadece Chrome 38 ve üzeri web
tarayıcısıyla çalışmakta.

Zenginlere özel sosyal ağ!


Eğer harcayacak parası, harcayacak zamanından çok olan insanlardansanız,
yani çok zenginseniz veya bir oligarksanız Facebook gibi herkesin
size kolayca ulaşıp zamanınızı çaldığı, önemsiz meseleleriyle ana sayfanızı
istila ettiği bir sosyal ağ yerine, sadece zenginlerin üye olabildiği
özel bir sosyal ağda zaman geçirmek ister miydiniz? Bunu isteyen
zenginlerin sayısı yeterince çok olacak ki, Netropolitan isminde bir servis
yayına girdi. Netropolitan, üye olmak için 9.000 dolar ödemenin gerektiği
ve senede 3.000 dolar abonelik ücreti isteyen özel bir sosyal ağ. Ücretlerden
de anlaşıldığı gibi, bu sosyal ağda sadece zenginler bulunuyor ve üyeler
bu sayede network’lerini geliştirerek farklı iş ve sosyal olanakların kapısını
açıyorlar. Netropolitan’ın geliştiricileri, süper zenginlerin bu ağ sayesinde kendilerini
rahat hissettiklerini dile getirirken, dünyanın farklı ülkelerinden çok
sayıda süper zenginin şimdiden üye olduğunu belirtiyorlar.