31 Ocak 2015 Cumartesi

Google’ın satın aldığı firmalar

Google 2010’dan bu yana yapay zekâ ve görüntü / ses işleme alanına muazzam bir
yatırım yapıyor. İnsanöteci (transhumanist) Kurzweil’ın da Google’a katılmasıyla
şirket satın almalar adeta katlandı
.

  Aralık 2010 Phonetic Arts Dijital kayıtları birleştirerek yeni
ses çıktıları üretiyor
Temmuz 2010 Metaweb Bilgi veri tabanlarında
anlamsal arama
Haziran 2011 PittPatt Fotoğraf ve videolarda insanları tanıyan
yüz tanıma yazılımı
Ocak 2011 SayNow Sesli mesajları otomatikman yazıya döküp
internette yayımlayan ses yazılımı
 Aralık 2013 Schaft İki bacaklı, kendi kendine öğrenen robotlar
Industrial Perception 3B kamerasıyla nesneleri
tanıyan akıllı robot kol
Redwood Robotics Sanayi uygulamaları için düşük
maliyetli, stabil robot kolları
Meka Robotics İnsanlarla ve insanların yakınında
çalışabilen insansı robotlar
Holomni Robot tekerlek geliştiricisi
Bot & Dolly Film yapımı için robot kollar
(söz gelimi Gravity filmi)
Autofuss Bot&Dolly’nin tasarım ve yayın konusunda
uzmanlaşmış kardeşi
Boston Dynamics İnsanı ve hayvanları model
alan askeri robotlar
 Ocak 2013 Ray Kurzweil Ünlü insanöteci Google’a katıldı
 Ekim 2013 Flutter (40 milyon dolar):
Bilgisayarın web kamerasıyla kullanılabilen
hareket tanıma yazılımı
Mayıs 2013 Makani Power Uzak
yerlerde enerji üretimi için uçan rüzgâr türbinleri
Nisan 2013 Wavii (30 milyon ABD doları):
Bilgi veri tabanları için anlamsal ses işleme
Mart 2013 DNNResearch
Ses ve görüntü işleme için sinir ağlarını simüle
eden araştırma organizasyonu
 Nisan 2014 Titan Aerospace Atmosferde 20 km
irtifada uçabilen özel İHA’lar
Ocak 2014 DeepMind Technologies
(650 milyon dolara): Bilgisayar sistemlerinde mekanik
öğrenme konseptleri üzerine çalışan YZ araştırmacıları
Nest (4,3 milyar dolar): : Ev otomasyonu için duman
saptama ve akıllı termostat aygıtları.

Sektör uzmanlarına göre, Google dünya üzerinde bu
alanda uzman olan kişilerin neredeyse yarısını bünyesine kattı ve
Derin Öğrenme üzerine çalıştırıyor.
Miami, Florida, Aralık 2013. Google’ın vizyonu kanatlanıyor.
Transformers filmindeki robotları andıran bir siluet, mavi renkli
iki bacağıyla kendinden emin bir tavırla merdivenin basamaklarını
tırmanıyor. Yolundaki molozları yana iterken, kapıları açıp gaz
kaçıran vanaları kapatırken uzuvlarındaki elektrik motorları vızıldıyor.
Kafası yok, onun yerine korkunç, kapkara bir gövdesi ve her
yerinden fışkıran kablolar var. S-One adlı bu robot, Japon firması
Schaft tarafından geliştirilmiş. S-One’ın başarıyla geçtiği parkur
ise, yine kendisinin ezici bir üstünlük kazandığı DARPA Robotics
Challenge’a ait. Tıpkı DARPA çöl yarışını kazanan Sebastian Thrun
gibi, bu yarışmayı kazanan Schaft da artık Google’ın bir parçası.
Geleceğin teknolojilerine yatırılan
milyarlar
S-One gibi robotlar bir gün akıllı, günlük asistanlara dönüşebilir.
Ancak bunun için korkutucu görünümlerinden sıyrılmaları lazım.
Endüstriyel tasarım konusunda güçlü olmadığı bilinen Google’ın
Nest’i 2014’te satın almasına şaşırmamalı. Nest, termostat ya da
duman detektörü gibi sıradan aygıtları peşinde koşulan ev aksesuarlarına
dönüştüren bir firma. Nest’in kurucusu Tony Fadell’in becerileri
(Fadell aynı zamanda iPod’u icat eden kişi) Nest’i satın almak
için zaten geçerli sebep. Eğer çekici robotlar geliştirebilen birisi
varsa o da muhtemelen Fadell olacak.
Google’ın yapay uzuvlar yapma niyeti varsa bunun için de tasarım
becerisine ihtiyacı olacak. Google’ın biyoteknolojiyle ilgilendiğini
anlamak için 23andMe ve DNAnexus gibi genetik mühendisliği
firmalarına yaptığı yatırımı bilmek yeterli. Ayrıca California Life
Company’nin (kısa adıyla Calico) kurucusu da Google.
Bu firma Larry Page ile biyoteknoloji öncüsü Arthur Levinson
tarafından kuruldu ve yaştan kaynaklanan hastalıklarla mücadele
ediyor. Biyolojik bir sondan korku ve teknolojiyle buna karşı mücadele
etmek, tam da insanöteciliğin tanımına uyuyor.
Mountain View’a, Google merkezinden yaklaşık bir kilometre
öteye geri dönüyoruz. Önünde durduğumuz sıradan, iki katlı tuğla
bina, tüm fikirlerin (dâhice olanların da, anlaşılmaz olanların da)
bir araya geldiği yer. Burası, Google X’in araştırma laboratuvarı.
2010 yılında laboratuvar Sebastian Thrun’un liderliğinde kendi
kendine giden otomobiller geliştirmeye başladı. Bu, Google-X’in
“Moonshot projesi” adını verdiği birçok projenin ilkiydi.
Günümüzde Google X’in ardındaki itici güç Thrun’un ardından
gelen Moonshot piri, Eric “Astro” Teller. Eric, Manhattan Projesi
kapsamında hidrojen bombasını geliştiren fizikçi Edward Teller’ın
torunu. Larry Page’in yeni Google fikrinin ondan iyi temsilcisini
bulmak zor. Teller’ın sloganı şu: “Bir çözüm fikri geliştirdiğimizde,
insanlığın karşısındaki tüm büyük sorunlarla uğraşacağız.” Ya da
Larry Page’in tabiriyle, rakiplerinden %10 değil, 10 kat daha iyi olmaya
çalış.
Larry Page’in “on kat” düşüncesi yüzünden, Google hiçbir projeye
aşırı büyük, hiçbir fikre saçma gözüyle bakmıyor. Amerikan
dergisi Wired’ta Teller bu düşünce tarzının Google araştırmacılarının
günlük etkinlikleri üstündeki etkisini anlatıyor: “Larry’ye fişini
taktığınızda çalışan bir zaman makinesi isteyin, bununla yetinmek
yerine size ‘Neden çalışması için fişe takmak gerekiyor ki?

Hiç yorum yok: